28 Haziran 2006

denizim artık isinde gucunde Yazan: Bezis

biraz once berf den ogrendigime gore artık deniz de umut sarıkaya modeli isimdeyim gucumdeyim sloganını nimsemis bulunmakta:)

Kuzen adına coook sevindim bea...

Ayrıca ben sanırım haftaya Safrannoluya gidecegim. Aslında kesin oldu artık gidisim. Ordan Ankara ve ordan da İzmir. Sonra da deniz ttili ve temelli Ankaraya donus..

Planım bu olmakla beraber her an hersey olabilir.

Birazdan da Chaplin baslıyor...

:)))

Evet ana konu olan denizin ise alınmasını kutlamayı oneriyorum.
Lakin dolu bir insan oldugumu ustte anladınız...
Bu yuzden guzel bir gece ayarlayalım birlikte..

21 Haziran 2006

Sorf eylemek niyetindeyim

Denizcim simdi ben buraya nasıl link yapılıyor bilemedim gitti. Bu yuzden buraya linki koyayım, sen onu sorf eylemek niyetindeyim tarafına tasıyovar gulum olur mu? Bir ara bana da ogret bu link olayını da sureklı sana yuklemeyeyim bu gorevi..

Evet linkimiz sudur:
www.guitarshredshow.com

gene bir finlandiyalı ama super bi site yapmıs... guzel olmus, ogretici olmus:) Metalimsi olmus:)

15 Haziran 2006

Gagası gagası, o martının gagası!


Martı dediğin güzel kuştur. Deniz manzaralarının vazgeçilmez parçasıdır. İstanbul'u denizsiz ve martısız hayal etmek zor. Ama gel gör ki bu martı, yakından bakıldığında çok korkunç bir hayvan. Bir kere çok büyük, tavukla hindi arasında bir yer edinmiş kendine. Kuş dememek gerek. Çünkü kuş deyince insanın aklına ufak tefek, en azından salak ve sevimli bir şey geliyor. Bunun, üstün eüstlük, kocaman da bir gagası var. Vapurlarda sevecen anne-babalar çocuklarına simit alıp martılara parça parça attırıyorlar. Ben olsam çocuğuma bunu yapmazdım. Bir kuşun bu kadar aç gözlü agresif olduğunu görmek hayvan sevgisine zarar verebilir. Simitleri bir hışımla havada kapıp, aynı anda birbirleriyle kavga edebiliyorlar. Elini uzatsan elini kapar bu manyaklar. Ah, hele bir de sesleri yok mu! Ay çok korkunç be.

Şimdi durup dururken neden bu kadar gıcık oldum martı kuşuna diye merak ediyorsunuzdur. İstanbul'a geldiğimden beri hafif bir gıcıklık birikme durumu vardı bünyede. Yine de belki sevdirirler kendilerini diye bekliyordum. Ama iki gün önce olanlar oldu. Boş bir vaktimde, derneğin kullanılmayan terasına biraz manzara seyretmek için çıkmıştım. Çıktıktan yaklaşık 28 saniye sonra tam tepemde bir kahkaha sesi duydum. Kafamı bir kaldırdım, martının teki saldırı pozisyonu almış hızla bana doğru geliyor! Ödüm koptu tabi ki ve kapıya doğru koşmaya başladım. O da arkamdan geliyor. Hızla içeri girdim, kapıyı kapattım. Hala kapının önünde bir o yana bir bu yana bağıra bağıra uçuyor pis! Beni yiyecek miydi ne yapacaktı bilmiyorum artık. Bak aklıma geldi yine, kodumun hayvanı! :)

Tamam, uzaktan güzel görünüyorlar, beyaz beyaz. Ama çok çirkin bir kuş martı. Şimdiye kadar simit atmadım, bundan sonra da atmam! Çatılarda buldukları kızları yesinler, madem o kadar canları istiyor. Di mi ya? Tabi yaa..:)

13 Haziran 2006

Forumun yüz karaları seçildi!

Evet gokten kristal elma yagdı ve forumun yuz karaları secildi.
Kisi listesi hayli kalabalık olan bu forumumuzda uluslararsı torenle kara elmalar sahiplerine kavusacak.

Evet sıra geldi dobra konusmaya:
Ulen yigit, ulen denyoların denyosu...
Yalvaca gittin hiccc bir ses bir seda bir cagrı, ne bileyim yasadıgını gosteren bir isaret yok!
Blog'a bir tek yazı yazdıgını goremiyorum.
Yani sen gez, toz, ye, iç... ama hiiic yazı yazma.
Olmaz valla :)

En buyuk kara elmayı 2 kisi arasında kalarak sana vermeyi uygun buldum.
Diger sahsı muhteremin neler yaptıgını bilmekteyim cunku.

Evet sozum sana berfu;
tez mez kafayı iyice kırdı bu kız.
Bir de yunanistan isi cıktı ki sormayın.
Geceleri benden gec yatar sabahları suratsız kalkar oldu..
Neyse evde beni haşlayacak baska laf etmeyeyim.
Forum da bir commentini goremiyoruz.
Kınıyoruz seni de ve kara elmadan digerini de sana veriyoruz.


Jurinin yansız secim yaptıgını belirtmek isterim. Ayrıca cok demokratik bir secimdi.
Jurinin tek kisi olması da isleri kolaylastirdı.

Ben beyza unal..
Karaelma secimleri
cnnturk- Ankara.

:)

openzi!

12 Haziran 2006

Doğru dinle, gelmeyim yanına!



Yukarıda gördüğünüz işi bu siteden buldum. Öğrenci işlerinde :) Ozan Aslan ve Alper Koloğlu'nun hazırladığı bir ilan. Slogani da "Hear It Right".

Evet evet ahali! Aklınızdan geçen benim de aklımdan geçiyor. Aylarca, evdeki geyik konuları sıralamasında gönderdiğimiz oylarla bir numarada kalmayı başaran o efsane karikatür. Umut Sarıkaya'dan geliyor, Çusink May Rilicıs! 'Doğru dinle lan' sloganıyla bu7 ilan, sanki o karikatür için yapılmış gibi. Ay aklıma geldi yine.

Sen onu bırak da: Buraya zamanında en çok güldüğümüz karikatürleri koyup bir anket düzenlemeyi öneriyorum. Ben şimdiden başlıyorum araştırmalara.

8 Haziran 2006

Sıradaki..!

Evet, hedef koyarak ilerlemek en iyisi. Reklam yazarlığı dedim, şimdiden neler yaptım di mi? Aslında eğitime ücretsiz davet edilmem, Kristal Elma stajı vs. yi hep bal olarak görüyordum ama düşündüm, ben bunları hedeflemişim zaten. Bir de ev meselesi var tabi. İstanbul'a geldiğimden beri en sevdiğim semtin Kadıköy olduğunu, evimin burada olmasını istediğimi söylüyordum. Aa, bir de baktım, KAdıköy'de, hem de denize yakın yerinde ev bulmuşum! (Gerçi son söylediğim harbiden bala giriyor biraz, çünkü özellikle KAdıköy'den ev arayacak lüksüm yoktu o ara. Ama oldu işte!)

Kristal Elma stajı sırasında bir sürü ajansla bir şekilde alakam oldu. Patronlarıyla bile tanıştım jüri sayesinde. Kendimce bir eleme yaptım aralarından ve yeni hedefimi belirledim. 3. Kuşak, Rafineri veya Art Grup'ta işe girmek. 3.Kuşak ilk sırada. Bunun için bir sürü yapmam gereken iş var. Kafamdaki reklamları, kampanyaları yazacağım. Kendimi ürün gibi pazarlayan (öylesi en iyisi) bir özgeçmiş hazırlayacağım. Vee (burada yardımlarınız gerekli) kafamıza göre klipler, kısa filmler falan çekeceğiz. Zevkli ve zor olacak.
Grafik tasarımla ilgili yardıma ihtiyacım olacak bu arada. Barış enişte boş vaktinde imdadıma yetişir mi acaba?
Bu mudur yani demeyin. Budur! Böyle şeyler yaparak kendini beğendirmen lazım geldiğini öğrendiğimden beri başvurduğum 6 (!) ajanstan niye ses çıkmadığını anlıyorum. Eh, hedeflemek ve uğraşmak gerek.
Yahu, aklım fikrim reklam oldu. Ben ne yapıyormuşum şimdiye kadar? :) Sıkılan söylesin. Öpmek

6 Haziran 2006

gelsin tatil...

Simdi size kısa bir benden bahsedecegim...
Tanel hocanın sınavından cıktım. son sınavdı ve artık hersey bitti.
Bir kac arkadas okulun karsısında 3 senedir gidip ictigimiz yere gidip 1 er bira ictik:)
Adet yerini buldu yani..

Ama gunes ve bir yandan da sivrisinek ilaclandırması altında hafif kafam iyi oldu..
Hemde tek bir birayla...

Bole iste..
super mutluyum cunku artık sınavlar bitti :)))

1 Haziran 2006

Deniz manzaraları




Efendim, stajımın bitmesine az bir zaman kala sayın ev ahalisini, çalıştığım ortam hakkında görsel olarak da bilgilendirmek istedim, ya ya :P Üstte görülen iki fotoğrafı, sırf size göndereyim diye çektirdim. Bu benim masam. Bilgisayarım. Üstteki fotodan, masaüstümde yanan bir kafa olduğunu göreceksiniz. (Bir 3. Kuşak reklamı, Tokalı Lighting diye bir şirket için yapılmış). Görün bakalım, öyle işte, söyleyim dedim :)
Ayrıca, masamın üzerindeki sarı-gri şeyler Kristal Elma tören davetiyeleri. Diğer adıyla "yaz yaz bitmez, yazması bitse zarflaması bitmez 1300 adet baş belası". Orada bitmiş hallerini görüyorsunuz. Bunlar dışında bir fincan çay veya kahve, sigara, 'her an yağabilir memleketi'nde yaşadığım için bir şemsiye falan filan. Yahu anlamsız bir yazı oldu bu. Vazgeçtim, bunları okumayın. Sadece şunu desem yetermiş:
İşte bayanlar baylar, çalıştığım yer. Belki sonra başka fotolar da eklerim. Öperim