23 Haziran 2009

Her Şey Yerli Yerinde

Berfu'ya bir "hoşgeldin cemaatimize halayı"dır.


Ortamda Berfu ve şarap var demek, bende "artık ben kalkayım, yarın iş var, gideyim bari, daha içmeyeyim" yok demek. Ringo ringo şişelerin dibini görmek demek. Bu durum böyle işte. Zaten bu şekilde her şey yerli yerinde. Ne demiş, hemen üstte 1956 yılından, Ara Güler vasıtasıyla bize bakan üstad:

Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Serpilen aydınlıkta dalların arasından


Dün gece, ucuz ve güzel şaraplarımız Hatti ve Karam (Çalkarası) eşliğinde, tesadüflerin yaşam içindeki en rahat kanepeleri bulup oturduğu; kaosun çay demleyip kurabiye servis eden hanım kızımız olduğu; kontrolü kaybetme hissinin bir kedi olup kucağımızda purrrladığı, neden?lerin neden olmasın?gile misafirliğe gittiği saatler geçirdim Berfu'yla. Fiskos masasında oturup, en çok kendi dedikodumuzu yaptık. En hararetli kendimiz kızdık, en kahkahalı kendimiz güldük kendimize. Muhabbetimiz bol oldu.

Ertesi sabahın kafa ağırlığı, son bir yılın yorgunluğunun dinmesi hissiyatı ile karşılaştırıldığında; devede tüy, denizde kum, balıkta pul kaldı. Bir gedik doldu. Her şey yerli yerine oturdu.