12 Eylül 2009

Doğumgünü mü? Ne Dedin?

13-09-2009 için:

Bu sene doğum günümü kutlamak istemiyorum bir şekilde. Akşam dışarı çıkacağız ama içimden bir ses yapma, gitme falan diyor. Ne diye gitmeyeceğim ki? Kendi doğumgününe gitmemek… Aslında farklı olurdum herkesten. Eğer amacım farklı olmak olsaydı. Değil.
Ama ben giyindim kuşandım ve gidiyorum. İki gündür çevremdeki insanların gene üzerime üzerime gelmeye başlamasını nasıl değerlendireceğimi de bilemiyorum. Ha bir de benim kimseyi aramamaya başlamam var ki sormayın gitsin. İş güç diyip duruyorum bir de onlara. Evet, kafam dolu ve evet bir sürü yapacak şey var ama neden bunlar benim en yakınımdakileri aramamı engelliyor ki? Zaten bir eksilmiş devam ediyorum yola… Ha bir eksik ha bir fazla ne fark eder ki?

Arkadaşlardan geçtim, dostluklardan da geçtim de ablam olsaydı bari be? Niye yok ki? Niye yoksun len gudik? Oradan da bir eksiklik var tabi.. Kemirilmişlik hissi oluyor bu da.

Ne yapıyorum ki ben Ankara’da? Ne işim var burada? Bir de benim ne işim var allahısen elin Amerikasında? Erkeklerde depresyon daha zor atlatılıyormuş bir de bunu da biliyorum. Salladım ya da bilmiyorum. Annem bayramda daha erken gel dediğinde ona neden imkansız olduğunu açıkladım. Gidemez miyim? Gitmemeli miyim? Peki ya buradaki sorumluluklarım… Hu huuu… Bir tezin var bitmesi gereken. Bakılması gereken tiineyc gençler ve düşünülmesi gereken bir çok problem…

Ve ben gene aynı noktadayım. Bir tepeye gitseydim keşke bugün… Sessizce oturup düşünseydim ne yaptığımı? Yapmadım.

Ne diye gitmeyeceğim ki doğumgünümü kutlamaya kuzenlerimin yanına? Aslında farklı olurdum herkesten. Eğer amacım farklı olmak olsaydı. Değil.