yaklasık bir aydır staj yapıyorum.
ASAM'ı burda övmek/yermek gibi girisimlerde bulunmayacagım..
Ancak kucuk bir cekirdek kadronun ancak bizim eglendigimiz kadar eglenebileceginin
bilincine vardım... Kızılay'a yaklaşık 2 senedir çok nadiren inen ben, servisimiz orda durdugu icin, bir anda Kızılay gülü oldum.
Ancak dikkat cekilmesi gereken bir kac nokta var: Bunlardan biri "evet bir servisimiz var. Ancak, klimaları Kızılay'a gelmeden 5 dk. kala açıldığı için içinde isyan etmeye bile halimiz kalmıyor." İkinci nokta ise servis soförumuz degistikten sonra bizde hayatımızdan suphe eder hale geldik.
Ancak bu sıcak ve bogucu yaz günerinde bira ya da bilimum soguk ickiyi devirmek cok zevkli oluor..
Gecen gun stajdan iki arakdasım (Murat ve Mehmet) bize geldiler. Deniz'i Mehmet'e gudubet, ifrit bir insan olarak tanıttık. (İfrit kelimesini ise bugun gene stajdan Selcuk benim icin kullandı) Deniz, mehmet gelince ayaga bile kalkmadı... Deniz Hanım'lı konusmalar 5 dk falan surdu. Deniz'den duydugum en komik replik ise berfu'ya soyledigi idi:
Berfu: denizcim bira ister misin? buzluktan...
Deniz: kac dakka buzlukta kaldı?
o kadar uzun sure buzlukta mı kalır? tarzı asagılamacı bir tavir..
Evet ifrit kelimesi uyuyor bu duruma:)
Ancak 5 dk. sonra deniz dayanamayıp: "ya ben yapamayacagım, daha yeni tanıstım zaten adamla" dedi. Ve olay son buldu...
Ben Deniz'i hic bu kadar gudubet gormemistim..
(H)elal olsun bea...
Kuzen ayağına gudubet de olduk, ifrit de oldu be! Anlayın artık ne kadar sevildiğinizi.
YanıtlaSilHa, rolümü o kadar iyi yapmam, içimin karanlık taraflarında belli bir gudubetlik olduğunu mu gösterir. Belki.
Zira, geçen akşam kendisine bu olayı anlattığım sayın arkadaşım Berna "olm, sen sevmediğin insanlara karşı, aynen daha demin taklidini yaptığın gibi davranıyorsun" dedi. Varmış demek ki, n'apalım. Ben kendimi böyle seviyorum :)