20 Eylül 2008

Beatles

Ben bu Beatles'ı her on yılda bir tekrar keşfediyorum! On iki -on üç yaşındayken, Yalvaç'a yanlışlıkla düşmüş bir Best of Beatles kasetinin üzerine atladığımdaydı ilk keşfim. Ya direk plaktan kaydedilmiş, ya da izinsiz toplanıp basılmış bir kaset olduğundan ses kalitesi felaketin bir aşama daha altındaydı, sözler ağzında elmayla konuşmaya çalışan birinin sözleri kadar anlaşılıyordu ancak! Her şeye rağmen, tüm o şarkıların yüreğimi jöle kıvamına getirip nasıl da tir tir titrettiğini ben bilirim. Günlerce teypten çıkarmadığım bu kaset ayrıca, kayıt kalitesi hakkında bayağı fikre sahip olmamı da sağlamıştır. Cabası.

Neden sonra bilmem, dinlemeyi bırakmışım. Bir ara (bir ergenlik arası) "bunlar pop yapıyor, oysa ben poptan hiç hazzetmeyen çok farklı bir insanım, derinim ben" modunda olduğumu da hatırlıyorum. Ehehe.

Bu yaz Berna'nın arşivinden yaklaşık yüz adet Beatles şarkısı taşıdım buraya, öylesine, bende yok diye. Az önce rendım olarak çalan şarkı listesinden gruba ait bir tanesi kulağıma denk geldi. İşi gücü bıraktım (evet işteyim ben) ve yüreğimin o zamanki gibi jöle kıvamına gelişinin keyfini çıkardım. Şimdi yine, son bir saattir sadece Beatles dinliyorum. Aynı anda hem nostalji yapmak hem de içinde bulunduğum andan zevk almak müthiş! Dinleyelim efendim, Come Together, Girl, I Me Mine, Across the Universe ve müzik hedesinin zamandan, mekandan ve her türlü kısıttan nasıl da bağımsız olduğunu bir kez daha idrak edelim.