1 Kasım 2008

Post Modernist düşünceler

Aha işte tam burda durduğum yerde
görünecek bir şey ya da bir kişi yok
karışıklık dediğimiz olguları kendimiz mi yaratiyoruz acaba..
yoksa karışıklık zaten var ve biz mi kurtulamıyoruz?

Neden böyle bir giriş yaptın a beyza demezler mi adama?
Derler aslında da bir anlam bütünlüğü ya da sonrasında bağlayacağım bir konu yok.
Post-modernist bir çizgi de Nietzsche den halliceyim.
Arada kafamda toparlayamadığım düşünceler beliriyor.
Ya da hatırlamakta zorlandığım anılar.
Bu aralar beynim deli gibi çalışıyor ama sadece çalışıyor.
Veriyi bir yere yüklersiniz sonra belli bir process sonunda output u alırsınız ya,
işte bende output alınamıyor son zamanlarda...

İçinde bulunduğum ortamda herkes kendini anlatır oldu. Sen bir şey anlatırken bile konuyu kendilerine çevirebilen insanlar çevremde bir milyon..
Ben ise "ulen sana dert yanıyoruz, bir dinle de bende kendimi iyi hissedeyim" diye içimden geçiriyorum.

Almanya'dayken istediğim saatte istediğim yere giderdim. Yalnız başıma gitmek de benim canımı sıkmazdı. Ama bu Ankara denen şehirde dışarı çıkmak ve kendini güvende hissetmek zor.

O kadar "güvenlik" üzerine çalışırsan böyle olur dediğinizi duyar gibiyim. Güvenlik ne ki aslında... İnsanın kendini güvende hissetmesi diye bir olgu var mıdır? Bugün Random'ın ortaklarından birinin, ismini vermiyorum, iki gün önce alnından vurularak öldürüldüğünü duydum. Mesele ise o kadar uyduruk bir nedenden çıkmış ki. Öldüren insan ise onu tanıyan bir kişi... Alkollü olmasından dolayı hafifletici ceza kapsamına girer mi ki, ya da kendisi teslim olduğu için mi girer? Bilmem ne önemi var ki şu anda...

Güvenlik sadece yaşıyor olmamız da değil aslında. Uluslararası Iliskiler de survival eşittir güvenlik gibi bir anlayış var. Ben hayatta olduğum için güvenli mi hissetmeliyim? Hissedemiyorum... Çünkü fragile security (sanırım bu kavramı ilk kullanan kişiyim, onur duydum kendimle) benim yaşamımı kolaylaştırmıyor.

Neyse bağlamıyorum hiçbir yere.
Bir insanın durduk yere öldürülmesine mi yansam, Afrika'da yaşayan ama aslında ölümden beter bir yaşam tarzı süren sözde güvenli halklardan mı bahsetsem.
Bahsetmeyeceğim!

Geberik

beyza