16 Kasım 2008

Ayakkabı Fabrikasında Çalışmak (2)


Haziran ayında Ayakkabı Fabrikasında Çalışmak diye bir yazı yazmıştım buraya. Az önce, fotoğraf makinemdeki kimbilir ne zaman çekilmiş fotoğrafları bilgisayara aktarırken, iş yerimde çekilmiş bu fotoğraf fırlayageldi. Aha dedim, o kadar anlatmışım, görselle desteklemeden olmaz. Listenin "Herkesin masasının üzerinde, dolabının kenarında, sağ kolunun altında filan mutlaka bir ayakkabı bulunur" içerikli birinci maddesinin fotoğrafı olsun bu.

Hangi arada, nasıl oluyor bir türlü anlayamadım, masamın /sağımdaki zeminin /arkamdaki dolabın üzerinde botlar peydah oluyor ve göndersem de gitmiyorlar. Bir sinir, bir bıkıntı geldi bana. İşte, ayakkabı fabrikasında çalışmak listeme bir madde daha:

12 - Ayakkabılar, doğal kullanım alanı dışındaki birçok yerde (örn: masa, hatta bazen tuvalet lavabosu) sanki zaten aslında orada olmak üzere yapılmışcasına dururlar. Ne kadar kurtulmak isteseniz de, her tarafınızda ot gibi ayakkabı biter. Öyle ki geceleri üretim bölümünden yürüyerek gelip yerleştiklerini düşünürsünüz, doğru olabilir.

Foto açıklama 1: Burada, tedarikçilerden aldığımız ve kendi ürettiğimiz ayakkabılar, ad verip stok kartlarını açmak üzere, birer örnek olarak bana getirilmiş. Normalde biraz daha az sayıda olurlar körolasıcılar.
Foto açıklama 2: O Nescafe fincanının duruşundaki saçmalık dolayısıyla, fotoğrafı çekerken böyle amele bir mizansen yapmış olabileceğim korkusuyla irkildim. Ama sonra hatırladım ki, Duygu, fotoğrafı çekebilmek için fincanını oraya koymuştu. Huh.
Foto açıklama 3: O andaki bakımsız duruşum ve yorgun bakışımın, ayakkabılara karşı bıkkınlığımı anlatan bu yazıya iyi gitmiş gerçi ama muhtemelen akşamdan kalmayım orada.
Foto açıklama 3: Bu fotoğrafla, "masamın konumu itibariyle vitrinde oturduğum düşünülebilir" diye sarf ettiğim cümle daha iyi anlaşılmıştır sanırım. Sürekli patron, müdür ve misafir gözetimi altında olduğum için sinir stress yapmış olabilirim.