16 Şubat 2009

Türkçe'nin İngilizcesi & Vice Versa

Pazartesi sabahı 9'dan önce iş arkadaşlarım tarafından tuhaf addedilen bazı hareketler vardır:

  1. Mutfakta suyun kaynamasını beklerken neşeli bir şarkı söylemek
  2. Haftasonunun ne kadar eğlenceli olduğunu anlatan monologlar yapmak.
  3. Hızlı ve seri hareket etmek
  4. Çalışmak
  5. Gülmek
İşte ben de, 2009 yılının sekizinci haftasının ilk gününde, bana beşinci sıradaki "gülmek" denilen uygunsuz eylemi yaptıran bir mevzuya değinmek istiyorum:

Bu sabah, sonunda kaynayan sudan yaptığım adaçayımı alıp masama geçtim. Altta, pencerelerin 'simge durumuna küçülmüş' hallerinin her zaman belli bir sırada durması gibi bir takıntım olduğundan (outlook- real pelayer -firefox), en önce Outlook'umu -yani iş maillerimin barındığı kutuyu- açtım. Ve karşımda tam 20 adet, konu kısmı absürt bir Türkçe ile yazılmış, hepsi ayrı domain ve ayrı isimlerle gelmiş, aynı mailden buldum. İşin komik tarafı, bir İngilizce eğitim kitabını tanıtıyor. Bu maillerden, konusuna yazılan cümlesi çok acayip olan birkaçını paylaşayım sizinle:

  • Bir şeyin en iyi olan söylenecek yol nedir? (Kesinlikle bu değildir.)
  • Bu, insanın, yazımında profesyonel olmak için en kolay bir yoldur. (Artık çok profesyonelce 'insan' yazabileceğim, yuppi.)
  • Yenilik çıktı! Mükkemel İngilizce yazımını öğren! (Nazar değmesin diye mükemmeli doğru yazmadık)
  • Yerli Amerikalı gibi yazabilmeniz için bu en iyi bir seçeneksiniz. (Beyaz benizliler geldi, dediklerinden bir bok anlamadık. Ugh!)
  • Sizin Ingilizceniz ideal değil mi? Olsun. Siz bizden yararlanabilirsiniz. (Oh bebeğim, çok cömertsin.)
  • Sizinki gelecek e-mailiniz daha çok iyi şey yapacak size. (Bu e-maillerin başka bir işlevi olduğunu sezmiştim zaten.)
  • Sizin Ingilizcede yeteneklerinizi artırın. ("...sonra bizimkine geçeriz.")
  • Sizin Ingilizceniz ilgili sırrınızı hiç kimse bilmemeli. (Bence de, aramızda kalsın.)
  • Sizin e-mailleriniz çok ciddi görünecektir. (Baktıkça gözümden yaş geliyor ciddiyetten.)
  • İngilizcenizin derecesinde de bir artış gösterebileceksiniz! ?= (Demek İngilizce'den önce başka bir derece verme niyetindeler.)
  • Bir Amerikalının aklında olmayacak bile gibi güzel bir şekilde yazımı öğrenin. (Emin ol bu cümleler Amerikalılar dahil kimsenin aklına gelemez zaten.)
  • Kesinki siz Amerikalıların kadar yazmayı öğrenebilirsiniz. (İçimde bi tereddüt var.)
Bu mailleri görünce, pfff, pffff diye başlayan gülmelerim puhahaha'ya dönüştü bir süre sonra tahmin ederseniz. Anlatsam anlamayacak kişilerin "n'oluyor len, ne güldün o kadar" diye başıma toplanmasıyla zor anlar yaşadım. Çalışan okurlarıma az önce aynı zor durumu yarattığımın farkındayım. Yoklarmış gibi davranın, bir süre sonra kendiliklerinden gidiyorlar.

Bu arada, mailleri okuyup gülmekle meşgulken, geçen hafta okur okumaz gerçekten yarıldığım bir ekşi sözlük entrisi aklıma geldi. Google'ın tercüme servisinin Türkçe'yi de içine alacak şekilde genişlemesinden sonra (Google Translate), bu hizmetten yararlanmak isteyip 'yarılmak' gibi çok başka bir hizmet alan suserlerin doldurduğu başlığın adı: yaran gogle translate çevirileri. Kırıp geçiren entri ise şurada ve hemen aşağıda:

kendimi yeni bir eğlence bulmamı sağlamıştır. siz de deneyebilirsiniz. tek yapmanız gereken aynı metni tekrar tekrar çevirtmek. aşağıdaki örneği internet üzerinden yayın yapan bir gazete'den rastgele aldım. sonuçlar oldukça eğlendirici. sanırım google translate servisinin satırarası okuma becerisi de var:

tr: "amerikalı yahudiler rahatsızsa ben de onlardan rahatsızım"
en: "american jews are uncomfortable and i'm sick of them"

daha sonra bu ingilizce metni alıp türkçeye çevirtiyoruz:
en: "american jews are uncomfortable and i'm sick of them"
tr: "amerikan yahudileri rahatsız ve onları hasta oldum" (bkz: efendim)

akış şu şekilde:

  • amerikalı yahudiler rahatsızsa ben de onlardan rahatsızım.
  • american jews are uncomfortable and i'm sick of them! (bkz: fuck them)
  • amerikan yahudileri rahatsız ve onları hasta oldum. (bkz: olur öyle.)
  • american jews and their patients have been disturbed.
  • amerikan yahudileri ve hastalar rahatsız edilmiştir. (bkz: verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.)
  • american jews are uncomfortable, and patients.
  • amerikan yahudileri rahatsız ve hasta! (bkz: hem kel hem fodul üstelik ebleh)
Kesinlikle satır arası okuyor! :)

Dipteki Notlar
  1. Aslında maillerin geldiği isimler de ayrı bir komiklik konusu: Küçük Bike, Sancaklı Nizam, Kıraç Ebru, Aykız Ilmaz... Zorlasan hepsinden bir Kemalettin Tuğcu hikayesi çıkar.
  2. Domain adları çeşitli. Uzak Doğu harflerinden oluşan bir domain adını Google Translate kullanarak çevirdim, free ..... çıktı. (Boşlukları doldurmayayım ki, onu arayan buraya gelmesin. Anladın sen onu.)
  3. Mailleri atanların Türkçe çevirisini Google üzerinden yaptığı su götürmez bence.
  4. Dün telefonda ablam, İstanbul'da gezerken, has Amerikalı enişte Joseph'ın İngilizce kurslarının tabelalarında çok kullanılan "Spoken English"in ne anlama geldiğini sorduğunu anlattı. Adamlar 'konuşma İngilizcesi' demek istiyorlar belli ki ama bana da "burada hazır konuşulmuşu var" gibi bir şey çağrıştırıyor. "Yerli Amerikalı'nın bile aklına gelmemiş" bak, görüyor musun?
  5. Ehehehehehehe! :D