22 Nisan 2009

Gariplikler Ülkesi

Burası gariplikler ülkesi, şu içinde bulunduğum ülke işte..
Kendi ülkem, kendim...

Son bir kaç aydır neden olmuyor neden birilerinden de ben hoşlanamıyorum diye düşünmekteydim. Aslında çok büyük bir nedeni de yok bunun. Ozan'ın dediğine göre güzel bir kadın olmam ve aynı zamanda bir oturuşumun ve karizmamın olması (bu zekisin demenin Ozanca versiyonu bence) erkeklerin sürekli bir şekilde benden etkilenmelerine neden oluyormuş. Doğrudur oluyordur. Hoşuma gidiyor mu bu durum, tabi gidiyor, bazen. Her zaman değil ama... Kısacası karşımdaki kişiye bakıyor sanırım hoşuma gidip gitmemesi...

Dün leptapıma kavuştum. Güzel de bir akşam geçirdim aslında. Leptapımı bıraktığım yerdeki zat olan M. benim ona elcağızlarımla sunduğum para ile bana bira ısmarladı. Hem de bir değil 2 bira, kendisi de kalan paranın yarısı ile içti sanırım karşımda. En azından paranın nereye gittiğini bilmiş oldum, hoş oldu.

Ancak sonra eve geldim ve ondan mesajlar gelmeye başladı. Ben öyle bodoslama bir insan değilimdir. Bir de M.nin tükkanı evimin hemen karşısında. Her baktığımda camını görebiliyorum mesela, ya da arabası direk benim sokakta yahu. Berfu'nun "olum bu adam pisikapat çıkarsa naparsın?" sözünden hareketle bir süre yanımda biber gazı mı taşısam diye düşünüyorum. Taşısam mı okuyucu? Gerçi hiç öyle bir kişi gibi de durmuyor. Akşam içerken pek bir muhabbet ettik ve iyi bir insandı kendileri. Ancak her iyi insanın altında bir canavar yatabilir tabi değil mi? Yatar yatar...
 
Şimdi durum şudur: M. benden hoşlandı. Öyle böyle değil baya baya hoşlandı.. (Hatta bilgisayarıma keylogger koymuş mudur acaba diye de şüpheleniyorum). Koymuşsa da okusun bakalım yazıyı, napalım gizlim saklım yok benim. 

Neyse nerde kalmıştım dün gece mesajlar atıp şansını baya zorladı M. Açık açık "valla onu bunu bilmem sen bana şans vereceksin"e getirdi işi. Bende korktum ve mesajına cevap vermedim. Ben korkarım öyle, ne bu hız yahu demezler mi adama? İyi ki bir bira içtik, güzel zaman geçirdik hemencecik akşamınan sen niye ciddileşiyorsun anlamadım ki.. Korktum ben korktum...

Sonrasında sabah kalktım.. Bir süre sonra zilim çaldı... Dırın dırın... Len adam evi bastı herhal diye düşündüm. Açmayacaktım ama delikten baktım. Karşımda tanımadığım birisi elinde de bu sarı şeyler... Çiçek deniyor evet biliyorum çiçekler işte anladın sen. Ben tabi dumur. "Beyza hanım bunlar size" dedi. Teşekkür ettim. Afallamıştım tabiyatıylan. Mesaj attım ve dedim ki ben bunları hak etcek bi şey yapmadım, şaşırttın beni gerek yoktu".  O da dedi pek güzel bir geceyi mesajlarla berbat sonuçlandırdım. Mahçubum. 
Olacaksın tabi mahçup, kalktın üsteledin, üstüme geldin mesajlarınla... Tırstım, kedi gibi yatağa 
sindim. Dırın dırın... Senaryolar kurdum kafada: Hava kararmadan eve gidile bir süre, yanında birileri ile çıkıla şeklinde. Öyle oldu böyle oldu... Cevap atmadım o mesajından sonra. 

Yok ya kalsın, vallahi de billahi de ben böyle mutluyum. Serüvenler, arayışlar, aşk, sevgi aman aman... Mutluyum ben hem de mutlu bir kediyim kendi ülkemde