31 Mayıs 2009

Bi Zengin Dedem Olaydı!

Düşündüm de bu saatten sonra dedemin zengin olması imkansız. Her zaman zengin olan dedelere ve onların torunlarına özenmişimdir. Gidersin zengin dedeye hemen çıkarır bi yüzlük, ne güzel bir şeydir bu. Bir kaç sene önce mesela babamın bir arkadaşının torunu, "dede kırmızılardan değil yeşillerden ver" demiş babam da bunu eve gelip güle güle anlatmıştı. Zamane gençleri işte, oysa ki bilmiyorlar yeri geldi mi o kırmızı dediğin para bile disko topu gibi alacalı bulacalı gelir insanın gözüne. Ya da deden bayramlarda şeker yada çikolata yerine akçeleri sayar senin karşında. Bir de bazı torunlar vardır hem ana hem baba tarafından zengin. İşte öylelerine özenmekle kalmıyorum imreniyorum, içim geçiyor. Bu kişiler bayramda önce bi dededen sonra diğerinden sonra dayıdan, haladan, teyzeden falan aldıkları paralarla hava atarlar. "İstanbul'a gittim bayramda, oh ohh bir para almışım var yaaa aklın şaşar, sonra ver elini barlar..." Biz ise babama "ya baba eşek kadar olduk artık, ne bayram parası yahu, verme artık" deriz. Ama bu babanın çapını bilerek ona kıyamama durumudur. Zengin dede olsa direk paraları elinden kapar, yetmez bu biraz daha ver sen diyebilecek bir yapıya sahip olduğumu düşünüyorum.

Nerden aklıma geldi bu zengin dede hikayesi hemen ona da geçeyim. Şimdi efendim Ablam Berfingen kişisinin okulu olan Uni. Groningen'in hukuk fakültesinden talent scholarship( yetenek/kabiliyet bursu) kazanmışım. Bursun ismi pek sikko bence. Ulen ne kabiliyetim var benim diye düşündürdü beni... Bir saksofon çalamam mesela ya da bale falan yapamam, müzik benim için dinlemekten ibaret. Ama almışız işte bursu. Ohh ne ala! Ben bu okula 2.5 sene önce başvurmuştum. Bölümümün uluslar olması hukuk fakültesine başvurmamı engellemiyordu. Türkiye'de olsa ipe koyarlar adamı, mülakatında 3 hukuk profesörü kıçıyla güler. Başvurduğum konu uluslararası organizasyonlar hukuğu olunca ve insan haklarında uzmanlık verince bu adamlar hadi ben şansımı deneyeyim demiştim. 
(Universite ogrencilerine faideli kısım: Şimdi eğer mezun olduktan sonra bu ülkeyi terk-i diyar eylemek istiyosan Hollanda hükümetinin pek mi pek güzel bursları var, haberin olsun. Nuffic bunlardan biri. Adamlar hem okul parasını veriyor hem de yaşama masraflarını. Sen okuldan kabulü alıyosun sonra bir de referans numarası istiyosun okuldan Nuffic'e başvurmak için. Ancak okul referans numarasını vermek için senin en iyi olduğun noktasında kanaat getirmek zorunda. Bir de al şu adrese bak! Yandaki linkte de bölümünü, zartını zortunu yazıyosun sana uygun olan bursları taaadammm diye çıkarıveriyor karşına). Son üç senemi hangi ülkede ne bursu var diye araştırmakla geçirdiğim için bu işlerin kralı oldum len heyttt!).

Şimdi gelelim geri mevzuya. Bu okula 3 sene önce başvurdum referans numarası falan aldım. Nuffic'ten cortladım. Çıkmadı deyüs burs bana. Sonra okul her sene mail attı başvurunu bu sene de değerlendirelim mi ciğer şeklinde. Ben tabi bu sırada master'a başlamışım, kocaman abla olmuşum, part-time asistanlık yapıyorum. Dedim değerlendir ne çıkar. Bu sene de master biteceği için bu bölüme bütün belgeleri tekrardan verdim. Referans numarası istedim. Götelekler bana sen top 1 değilsin veremeyiz dediler. Ulen 2 sen önce ne master ne asistanlıklar ne stajlar, bi halt yok verdin numarayı, şimdi birinci değilmişim oldu paşam diyemedim. Sustum... 5 gün önce de kendilerinden bir mail aldım. Adamlar kafalarına göre beni yetenek bursu kapsamına koymuşlar. Galip gelmişim. Önce sen iyi değilsin de kır şevkimi sonra da yeteneklisin ama hakkını veririm yetenekli adamın de. Evet ben zaten hobim kısmına tek elimin üstünde zıplaya zıplaya ateşler olan bir çemberin içinden geçebilme becerimi yazmıştım. Herhalde ona bitti bu adamlar. Neyse okulun bu kabiliyet bursu sadece okul parası olan tuition'ı karşılıyor. 20000 papel. Demişler ki sen yediğin içtiğin, kaldığın yerin masraflarını ödeyeceksin. Haa beybi?.. Ne kadar bu? Bir sene için 20000 papel göstermen lazım bankada. Hö? 

Zaten Fulbright Amerikanodan doktora bursu almışım ama okullar red etmiş canım sıkkın. Bir yolunu bulsam da gitsem diyodum banka ve para mevzu bahis olunca biraz karıştı işler. Fulbright'ta bir okul var haber beklediğim. Orası da gömçürünce bana diyolar ki bir sene bekle seni seneye sokarız. Bursumu da almıyolar allahtan, yalebbim! İyi de o bi sene napcam? 1 sene hukuk mastırı... Yeme de yanında yat durumları.

Gelelim zengin dede mevzuna... Evet zengin dedem olsaydı şu anda yanına gitmiş "dedeee benim 20000'e ihtiyacım var. Okul için... valla karıyla kızla yemicem" derdim. Tek tesellim ise şu: Kalantör bir amca ile tanışmak ve onun "kızım sen pek bi zekisin, maşallahhh akıl küpü, akıl" diyerek sırtımı sıvazladıktan sonra "ben senin sponsorun olucam şirket adına paranı üsleniyoruz. Sen hele bi git de oku bakem, zaten benim torunlardan adam olmaz. Döndüğünde benim bi torun var, bi s.kime balta olamadı bu yaşında onunla evlenirsin" demesi. Şu son kısmını mümkünse demesin. Diğer bölümler benim için ekmek kadayıfı üzerine kaymak olur.