23 Haziran 2009

Destek Kuvvet K.


Bazı durumlar olur ki hayatınızda bir insanı sizin güç aldığınız kişi haline getirirsiniz. Ya da güç alamasanız bile o insan sizin pek tabi yanınızdadır. Normalde balyoz gibi çarpması gereken şeyleri güzel laflar ederek kafanıza sokar.

Hayatımda bu tip bir insan mevcut benim de. Kendisi doktorum olan K.'dan başka birisi değil. Hiçbir zaman ulen bıktım senden de sorunlarından da dememiştir mesela. Ben ona en gubidik sorunlarla da gitsem dinlemiş ve en sonunda şunu söylemiştir: "koy g.tüne rahman". Ne kadar sinir harbi ile gidersem gideyim o odadan hep evet ya s.ktir et şeklinde ayrılmayı başardım da zaten. O kadar sağlık sorunlu bir insan olarak bir doktorun yanından gülerek çıkıyorsanız işte o süperto bir durumdur bunu da eklerim.

Hatırlarım bir gün ağrıdan ölme eşiğine gelmişim, girdim odasına bi hışımla: "Siz doktorlar da iş mi yapıyosunuz. Bir hastalığın bile çözümünü bulamadınız. Bu mu tıp, bu mu sizin doktorluğunuz" diye saydım saydım. Aradan bir süre sonra sustum. Baktı ve "rahatladıysan otur" diye cevap verdi. Normal bir bünye "kardeşim git işine, başka birini bul, senle mi uğraşcam, her gün kapımdasın zaten" diyebilecekken kendisinin bana tek lafı hah kustun içindekini şimdi otur bakalım olmuştu. Bunu bütün hastalarına tabi ki de yapmıyor, onu biliyorum. Ben ona her sorunumu anlatıyorum ya onun verdiği bir rahatlık var bende. Hatrım var ya onda o yüzden çekiyor beni sağ olsun. Berf'in dediğine göre Talib nasıl Berfu için önemli bir insan olmuşsa, K. 'da benim için öyle olmuş. Doğrudur. Aldığım her saçma kararı bilir mesela K. Gider söylerim, şunu yapayım diyorum, Amerika'ya gitmesem mi diyorum gibi. O da her geldiğim saçma söze "saçmalama" şeklinde cevap verir. Ya da güzellikle "beyza sen çok akıllı birisin, istediklerini biliyosun, hiçbi şeyden korkarak geri adım atma" der.

Neyse öyle iyidir K. Berf Eylül'de geldiğinde de onun odasına gidip tanıştırmıştım kendilerini. Berf'in de ayağında bi sıkıntı vardı, onu da göstermiştik. Ben ise Berfu geliyor diye bi haftadır bi heyecan durumunda olunca K.ya valla anlamam çıkarız bi gün dışarı, oturur sohbet ederiz üçümüz demiştim. O da tabi, hay hay diyerek cevaplamıştı.

Akşamüstü de bu buluşmayı gerçekleştirmiş olduk. "Mutlu bir seda" olarak bünyeye yer etti. Amerika'ya gidicem de orada bir Amerikano bulacağıma kadar geyik yapıldı. İçkiler içildi.

Düşündüm de şu blogda en alakasız kıl yün tiplerden bahsedip de aslında ilerde aklımda kalmasını istediğim şeyleri yazmamam bünye de bir sorun olduğunu gösteriyor. Ve evet bu yazı da K.'ya yazılmış olsun. Onun sohbetine, insanlığına ve sevecenliğine gitsin...

Fotoğraf: Geçen sene Eylül, Miko adlı İzmir'de güzel şaraplar içilen mekandan Berf'in desteğiyle çektiğim ve hoş olduğunu düşündüğüm bir fotoğraf