12 Aralık 2006

Hayatın Telvesi

Biraz sulu bırakacaksın ki, falın güzel çıksın. Öyle daha kapatmadan kaskatı kalmışsa telve fincanın dibinde, en tşklı falcıdan bile iyi bir fal bekleme.

Her ne kadar ne ettiğini bilmez bir görüntü çizsem de kafamdaki Deniz'in üzerine, kıvam tutturmada pek fena değilmişim. Zira reklamcı olmaya çalışırken reklamveren oldum. İyi mi oldu? Fevkalade oldu, şahane oldu! Çünkü şimdi anlamaya başladım 'müşteri'lerin, bizim gözümüzden ipe sapa gelmez olarak görülen davranışlarını. Bundan sonra tekrar reklamcılığa dönmeye karar verirsem tam teşekküllü bir eleman olacağım kesin.

Eh, fincanın sapa yakın yerlerinde (iç dünyayı simgeler) güzel şekiller var son günlerde. 'Üç vakte kadar beş' olacak galiba. Hadi bakalım.
;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder