Cumartesi gecemiz, bir akrabamızın düğünü dolayısıyla Karabük'te geçti. Kuru pasta -meyve suyu ikilisinin, yılların eskitemediği beraberliği yine sahnedeydi.
Dedim ki Yiğit'e, tam otuz yıl sonra, annemle babamın evlendiği salonda, birebir aynısından bir düğünle evlensem kendimi kötü hissederdim. Herkesin asık suratla ve kem gözlerle oynayanları seyrettiği, masalarında oturup oradakiler gıyabında bıdı bıdı ettiği filan, bozuyor beni arkadaş.
Sonradan Bartınlılar dedikleri davul zurna ekibi geldi de bari, dejenere düğünlerden eski tip eğlentilere kısa bir dönüş yaşadık. Ha, bu kadar söyleniyorum, hiç oynamadım mı? Kurtlarımdan kurtuldum desem yeterli sanırım.