24 Kasım 2009

Tarih Öncesi Köpekler

Malumunuz, Dersim Katliamı'nı hatırlıyoruz son iki haftadır. Bu konudaki cahilliğimden utanarak günlerdir bulduğum her şeyi okuyorum. En son, Çayan Demirel'in şuradaki (teşekkürler Billur!) başta olmak üzere, bazı belgeselleri de izledim. Uzun uzun bir şey yazamayacağım. Ancak, ne hissettiğini şöyle kısaca bir anlat derseniz, kendi meşrebimce süzüp çıkardığım, bana her şeyi anlatan sözler Cemal Süreya'nın eşi Zuhal Tekkanat'a yazdığı mektuptan çıkan şu sözler/dizeler olur:

“Bizi bir kamyona doldurdular. Tüfekli iki erin nezaretinde. Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular. Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar. Tarih öncesi köpekler havlıyordu. Aklımdan hiç çıkmaz o yolculuk, o havlamalar, polisler. Duyarlığım biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki. Annem sürgünde öldü, babam sürgünde öldü.”

(Zuhal Tekkanat'a mektup, 23. 7. 1972)

(1931 Tunceli doğumlu Cemal Süreya, 1938 yılında Bilecik'e bir yük vagonu içinde sürülürken yolda annesini ve bir kardeşini kaybetmiş. Şurada da bahsedilmiş.)

* Şair'İn hayatına ve şiirlerine şöyle psikoloji penceresinden bakayım derseniz psikiyatrist ve yazar Cemal Dindar'ın Yas İçinde Bir Göçebenin Türküsü: Cemal Süreya'nın 'şiire dahil' Hayatı ve Şiiri Üzerine bir İnceleme'sini okumanızı öneririm. Ekşi Sözlük'ten m0ruzak bahsetmiş.

** "CHP'nin onuru, evlâdı Kerbela'ya karşı" - Yıldırım Türker