14 Ağustos 2010

Yarasa Yarasa Bacaksiz


Bundan seneler once, ben lisedeyken, eve yarasa girmisti. Isikli ortama dalan olan bu yarasanin can havli ile duvarlara carpa carpa uzerimize dogru gelmesi aile icerisinde buyuk panige bende kici kurtarma sevdasina yol acmisti.

Bunun uzerine hepimiz salona dogru kosarak kapiyi arkamizdan kapattik. Yalniz bir kisi eksikti, babam. Kendisi kostur kostur pesimizden gelmesine ragmen adamcagiza kapiyi acmadik. Arkadan ittirdik. Babamin acin kapiyi demesine annemin "sen once yarasayi cikar, biz kapiyi acariz" demesi bir oldu. Insafsizlik degil de nedir bu yaptigimiz diye de hala dusunuyorum.

Ancak evde olusmus bir baba olgusu var sanirim uzerimizde. O baba olgusu tamamen yaratilmis ve babaya buyuk bir sorumluluk yukleyen bir durum. Olusan bu algida da baba her zaman korur, kollar, isleri halleden insan . Guclu olmayan baba yoktur mesela. Her zaman dik durmasi, kuyrugunu indirmemesi gerekir.

Benim babam da onlardan. Arada gozleri de dolsa soylemez bir sey. Sesi kisilir gibi olur bazi konulardan konusulunca ama belli etmemeye calisir. Yarasalari cikarmak onun gorevidir. Ya da mutsuzsam beni mutlu etmek de onun gorevi.

Ayni baba bugun aksam yemeginde seneler once Berfunun 20 gun boyunca kendisine biber dolmasi yedirdigini gule gule anlatti mesela.
-Sabah, aksam biber dolmasi.. Biber dolmasi az mi kaldi mesela, Berfu hemen soruyor:
-"Baba biber dolmasi yapayim mi?"
-Yap kizim.
Ardindan ekliyor babam "ne diyeceksin.. kiz kucuk, bir biber dolmasi yapmayi biliyor. Ama onu da bir yapti... Kus uzumlu falan. Inanmazsin. Berfu bir gitti bitti uzumlu dolmalar."
Seneye geldigimde ayni balkonda ayni kahkaha esliginde oturup:
- Baba, hatirliyor musun gecen sene de burada oturduk... Bak bir sene daha gecmis kizlarin gelmis demek istiyorum.
Der miyim? Derim..
Baba baba diyince aklima su sozler geldi: "baba ben dervis miyem kürkümü giymis miyem." Eee hadi o zaman
Fatih Kisaparmak tan gelsin Odam Kirec Tutmuyor