1 Mayıs 2009

Yorgunluk mu? Vah Vah...


Mal gibi olmak... İki gündür bu cümleyi yaşıyorum. Bir insan nasıl mal gibi olur diye bile düşündüm içimden yeminlen. Bir de tam bir zarar ve ziyan insanıyım onu anladım. Kimin yanına yaklaşsam yaklaştığım kişiyi maddi ve manevi çöküntüye uğratıyorum (Aman diyim uzak dur benden, valla yanarsın animallah). 

Size bir kaç yazı önce pilgisayarımın bozulduğundan ve bir tamirci (!) bulduğumdan söz etmiştim. Sonra tamircinin bana karşı tutumuna değinmiş, ahanda burada ve konuyu kapatmıştım. Hayır efendim kapanmadı. Şimdi ben leptapıma verdiğim paranın bilmem kaç mislini haşır haşır resmen adamdan çıkardım. Nasıl mı çıkardım: Tam olarak zarar ve ziyanla. Benimle yaptığı tek bir işten hayır gelmedi kendisine (Beşevler Starbaks'ı da naletli yer olarak ilan ettim gitti). Bünyesinde ağır hasarlara neden oldum (psikolojik ve duygusal manada oluyor bu. Zira kendisi bana aşkını 3 günde ilan etmişti. Aradan bir 5 gün sonra da kapıda yüzükle karşıma çıkacağı hissi bende vuku bulunca da hadi gülüm adiyos ve amigos şeklinde bir konuşma yaşamıştık). Tabi bütün bunlar benim kendisine manevi olarak yaşattıklarımdır efendim. Maddi boyuta geldiğimizde ise toplamda 3ooo telelik bir ağır hasar yarattığım söylenebilir. Mesela dün gece ben yorgunluktan ölürken konuşmamız gerektiği için nalet Starbaks'a gidip sonrasında da arabasından lep ve tabını çaldırması sonucunda bir hasar oluşmuştur. Bir önceki gün de gene büyük bir hasar-gene benimle zaman geçirmenin ağır bedeli- olarak oluşmuştu.  

Neyse bütün bunların sonrasında ilk zararın olduğu gece ben alkol manyağı olmuş olduğumdan sadece 1 saat uykuyla sabah 7.30'da kalkıp Amerikano toplantısına gittim. Kanda ağır alkolün tesiri ile biraz sağa ve biraz da sola çekerek Türko Amerikano Dernekto'ya ulaşabilmemi takdir ediyorum. Dün yok efendim polis kaydı yok efendim şu bu derken sabah 6 da yatağıma ulaşabildim. O da ayrı bir başarıydı tabe. Bugün ise öğlen 4'e kadar uyuyarak 1 Mayıs'ımı kutladım. Kendimi amele gibi hissettiğimden dolayı İşçi Bayramı bana sanki hiç erişemeyeceğim bir tatmış duygusu uyandırıyor şu anda. 

Diğer olan şeyler ise kısaca şudur: Kraliçe arı gibi bir durum oldu sabah uyandığımda. Abuk subuk mailler, mesajlar, bahar şenliğine çağırma, yok efendim Feysbuk kardeşliği istekleri falan. Yiyim len sizin feysinizi ve bukunuzu. Bahar gelince insancıklarımın gönül yayları gevşedi zannımca ya da tamamen kopardılar kirişleri.  

*Lise'de ilk aşkım olan zata üzerinde bu yaratık olan tişörtten almıştım. Mutlusu da var bu yaratığın, hastası da var, yorgun hali de var. Ve işte yukardaki yorgun olan "beyza-yaratık" hali.